cuma günü aralıksız yağmur yağdı. cumartesi yılın ilk karı düştü. bugün de akşam başlayan yağmur hâlâ devam ediyor. mevsimler için not düşmek hoşuma gidiyor. tıkandığın yerde imdadına yetişiyorlar. hani telefonda birisiyle konuşursun ve söz biter ya. o sırada havalar imdadımıza yetişir. iyidir. güzeldir havalardan mevsimlerden bahsetmek. yılın ilk karı dün düştü. ve insanın içini ısıtan şey şu: kış geldi bitmek için. şurda yaza ne kaldı diye yazasım geliyor. :)
*
"bazı introlar için hatır"
şiir başlığım hazır. yazması kaldı. kimse ç/almasın lütfen.
*
düşe/yazdım
yoldasın, uzun bir yolculuğa çıkmışsın. otobüsün camına hafif yağmur taneleri vuruyor. hafif yağmur taneleri otobüs camına vuruyor. cam kenarındasın. başın cama yaslı. hadi gece olsun. otobüs sabahın ilk soğuğunda terminale varacaktır. ve seni bekleyen kimse yoktur. bir valiz var. neyse ki ağır değil. bir taksi çağırmak işini görür. yoldasın ve ne dinliyorsun şu an mesajı düşer telefonuna. gülümseyerek yanıtlarsın. radyo dinliyorum. slow türk. popüler şarkılar çalıyor. inanır mısın irem derici yeni bir şarkı yapmış. damar. shazam'a okuttum. "bu defa başka" replay. replay. gülücük atıyorsun. irem derici ve sen. düşünemiyorum ama sen de o hal var. bazen hiç ummadığın bir sanatçı seni kimsenin anlamayacağı şekilde yakalar ve bir süre ona tutunursun. bunu kimse anlayamaz biliyorsun. anlayışın için teşekkür edersin. gülücük ve beyaz kalp. otobüsten gelen ilginç sesleri de seversin. uykun geldi mi? hayır. yolda uyumakta zorlanıyorsun. yorgunluktan biraz kendinden geçiyorsun. inince akşama kadar uyuyacaksın. yorgunluğu anca böyle atlatırsın. iyi ki geldin. hep tekrarlasak ya. sabahlar olmasın. kahkahaları hüzünle besledik. sonra altı çizili satırları okuduk. en sevdiğin kitabı anlatırken yüzüne yansıyan o heyecan, yaşam dolu. bu hatıra bana epey gider. ve sen gidiyorsun. şimdi ne çalıyor. pinhani çıktı. peki.
*
true dedective dizisinden not almışım:
"bazen en kötü halin en iyi halindir."
*
instagramda severek takip ettiğim bir arkadaşım izlediği bir filmi paylaşmıştı. "şiirsel bir rüya" vurgusunu yaparak. "long day's journey into night"
filmde şöyle bir söz geçiyordu: "elmaları hatırladığımda çoktan çürümüşlerdi."
mesela bana, şiire, güzel bir mısraya örnek ver deseler bu cümleyi söylerdim.
"elmaları bulduğumda çoktan çürümüşlerdi." cümlesi bir öyküde, romanda yer alabilir.
ama "elmaları hatırladığımda çoktan çürümüşlerdi." şiirdir.