Şimdi daima kusursuzdur.

"Öylece sırtını dönüp gitmek bu hayatta yapılması en zor şeylerden biridir, ama bir kez başardığınızda, bunun aslında nasıl da kolay olduğuna şaşırır kalırsınız." 23

*

"... O görünmez ırmak benden bana aktı. Çaresizliğime isyan ederek, çaresizliğimden sevdim kendimi, çünkü elimde bundan başka bir şey yoktu." 45

*

"Gündüzlerle geceler öyle çaresiz bir düzen içinde birbirini izliyor, gündüzler geceleri, geceler gündüzleri öyle büyük bir saplantıyla yutuyordu ki eğer bir şey karşısında büyülenecek biri olsaydım, bir gün işte bu beni büyüleyebilirdi. Zaman bir çırpıda, göz açıp kapayıncaya kadar geçip gitsin istiyordum, zaman geçsin, sonra ben başımı kaldırayım ve birdenbire kendimi hızla uzaklaşmakta olduğum bir ufuktan daha bir saniye önce ardında bıraktığım geçmişe bakarken bulayım istiyordum." 71

*

"Bir olayı unutabilir insan, eşyayı unutabilir, ama kimse kimseyi unutamaz." 80

..

"Bir haftada yedi gün var, neden böyle bilmiyorum. Ben böyle şeylere ihtiyaç duymuş olsaydım, benim günlere, haftalara, aylara, yıllara ihtiyacım olsaydı, onları bu şekilde düzenler miydim emin değilim. Ama sonuçta böyleler." 97

...

"... yenilmişlerin içleri hiçbir zaman soğumaz; yenilgilerini sonsuza dek içlerinde duyarlar.... yenilenin son nefesi daima iç çekiştir, yenilenin son sözü hep aynıdır: Aman Tanrım." 136

..

"Şimdi daima kusursuzdur. Geçmişte ne kadar mutlu olmuş olursam olayım onu özlemiyorum. Ben hep şimdi için yaşarım. Geleceğe can atmıyorum; o gelir ya da gelmez, bir gün gelmeyecek. Ama ufukta görünmüyor ve asla beklenti içinde değilim. Gelecek, göğün ardındaki siyah uzay kadar bile değil, onda bile ara ara ışık kıvılcımları beliriyor; gelecek daha çok tavansız, zeminsiz, duasız bir oda gibi; ona böyle şekil veren, onu çevreleyen şimdidir. Geçmiş yüklerden ve çerçöpten ibarettir, bazen işe yarar şeyler de içerir, ama ben bunları gerçekten işime yarayacaklarsa saklarım." 144

..

"Romantizm yenilenlerin sığınağıdır; yenilenler avunmak için şarkılara, tatlı bir ezgiye ihtiyaç duyarlar, çünkü baştan ayağa yaradırlar; uzanıp yatacakları yumuşak bir yatağa ihtiyaç duyarlar, çünkü onlar için kâbus uyandıklarında başlar, onlar için gerçek uykularında gördükleri düşlerdir." 152