Sayfalar

6 Şubat 2023 Pazartesi

02:25 ~ kar yağıyor

sıkı giyinip çıktım. pazar günü ve soğuk. şehrin hiç albenisi yok. bir kırtasiye-kitapçıya girdim ısınmak için. süslü püslü kırtasiyelere, hediyelik eşyalara göz attım. ısındığımı hissedince çıkıp biraz daha yürüdüm. kafeler, nargile salonları, çay ocakları. dışardan bakınca cıvıl cıvıl. vakit geçirebiliyorlar. esnafın pazar ıssızlığı. dükkanlar kapanmış. kapanmak üzere olanlar. akşam saati. yine üşüdüm. ara sokaktan geçince sürekli uğramadığım sahafa şöyle uzaktan göz ucuyla baktım. ışıkları yanıyordu. aaa henüz kapamamış. selam verip girdim. güzel. sıcaktı. bu sahafın kitaplarını internetten inceliyorum. yoksa içerisi gezilecek gibi değil. raflardaki kitaplar bana hitap etmiyor. ama abi güncellemeleri netten yapıyor. epey karıştırdım. salah birsel'in yazko'dan çıkan bir kitabını bir de halil cibran aldım. eski baskılar. sahaf abi, murathan mungan'ı biliyor musun, dedi. evet dedim. okumuşluğum var. ünlü bir yazardır. elindeki kitapları göstererek, bunları m. mungan sipariş etti, dedi. baktım kitaplara. birbiriyle alakasız sekiz, on kitap. vay be mungan bunları niçin istedi acaba? kesin yazacağı metinler için malzeme topluyor, diye  içimden söylenip abiye selam verip çıktım. kardeşime gidene kadar üşüdüm yine. olsun kar tatili var. ayazımı yedim. evde bi güzel ısındım. (sahaf abi mi bu nasıl bir ifade. ama bir sahafçı değil yani :)
...

"Azla yetinen biri olamıyorum; içimdeki ateş çok harlı; eski çözümler dökülmekte; yenileri için ise henüz bir şey yapılmış değil. Bu yüzden ben de, sanki önümde daha yüz yılım varmışçasına, aynı anda her yerde birden işe başlıyorum. Ancak gerçekte sahip olduğum birkaç yıl uçup gittiğinde, geride kalanlar bu henüz ham sezgilerimden bir şeyler çıkarabilecek mi? Azla yetinen biri olamıyorum: Kendimi, sanki o şey her şeymişçesine, tek bir şeyle sınırlamak bana çok itici geliyor. Her şeyi düşünmezden önce içimde hissetmek istiyorum. Olup bitenlere adil bir gözle bakmazdan önce her şey içimde yerine yerleşsin diye, uzun bir tarihe ihtiyacım var. Onlar, iç dünyamda evlenmeliler, çocukları ve torunları olmalı, ve ben onları çocuklarında ve torunlarında sınamak istiyorum. Yüz yıl mı? Acınası yüz yıl mı? Bu, çok mudur ciddi bir amaç için?" 1943 sayfa 49. E. Canetti~İnsanın Taşrası 

Hiç yorum yok: