"Ve zaman," dedi Bernard, "damlasını düşürüyor. Ruhun çatısında oluşmuş damla düşüyor. Zihnimin çatısında zaman damlasını oluşturuyor ve düşürüyor. Geçen hafta tıraş olurken damla düştü. Elimde usturamla duruyordum, yaptığım işin doğasında alışkanlık olduğunun farkına vardım (damlanın oluşması), ve ellerimi kutladım, alaycı bir tavırla, bu alışkanlığı sürdürdükleri için. Tıraş ol, tıraş ol, tıraş ol, dedim. Durma tıraş ol. Damla düştü. Gün boyu çalışırken, zihnim ara sıra boş bir yere gitti, 'Ne kayboldu? Ne bitti?' diyerek. Ve 'Bitti, gitti' diye mırıldandım, 'bitti, gitti, kendimi sözcüklerle avutarak. İnsanlar yüzümün ifadesizliğini ve konuşmamın amaçsızlığını fark ettiler. Cümlemin son sözcükleri yavaş yavaş azalıp yok oldular. Eve gitmek üzere paltomun düğmelerini iliklerken daha dramatik bir sesle, 'Gençliğimi yitirdim', dedim.
(Virginia Woolf-Dalgalar çeviri: İlknur Özdemir)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder