Hüseyin Karacalar uzun süredir Aşkar çevresinde görünen şairlerden. Ben onun şiirlerine ilkin Karayazı dergisinde rastlamıştım, şairi o günden beri ilgi ve beğeni ile takip ediyorum. Karacalar daha sonra Aşkar dergisinin editörlerinden biri haline geldi. Derginin bugünkü şiir dünyasının oluşmasında şüphesiz ki katkısı büyük. Hüseyin Karacalar’ın ilk şiir kitabı Cevapsız Aramalar geçtiğimiz aylarda Ebabil yayınlarınca yayımlandı. Buraya bir bölümünü aldığımız şiiri ise Davudun İnsanları dergisinin 5. sayısında yer alıyor. Kısa ama etkili bir şiir ve bana kalırsa Karacalar’ın kitapta yer alan şiir toplamının üstüne çıkmaya doğru yeltenen bir şiiri.
Güzelliği söyeyeceğini ince bir kalıp içine dökerek ustaca söylemiş olmasında yatıyor. Seçilen kelimeler gündelik hayata dair kelimeler. Bu da şiirin anlam yapısını daha tanıdık hale getiriyor. Karacalar şiirinde günlük bir sıkıntının panoramasını çiziyor sanki günlük ama ruhsal bir sıkıntının: “Bir gizli yolu vardır yolu olanın / Boşluğa geldik yırtıldık / Öyle zannediyorum ki / Bize ayrılan süre dolmadan darma duam / Eller neden indirildi aşağıya / En iyi savunma sanatıma silah tuttular İndir o elini / Ne çabuk tükendi vakitlice mi? / Öyle zannediyorum ki başlar yüksekte / Görünmez güzelliklere boynumuz ince / Bilekler bileklikler incelikler / Senin kendine sakladığın gizli yolu / Bulsam ya sonuca güzel bağlansam.” Darma duam çok iyi bir buluş olmayabilir ama bu bir anksiyete şiiri ve bu şiirlerde kelimelerin üzerine durup düşünmezsiniz; çünkü bir gücün iteklemesi oluşturur bu şiiri. Hesapsız ve günibirliktir yaratma anında ama etkisi bir ömre yayılır.
Sanırım şiirin climax noktası şurası: “Geçecek diyorsun ya bi de bu var di mi? / Geçecek / Vakitlice mi? / Bu ürpertiye ifademi verirken / Yeşile çalan otların sararışı korkunçtu / Geçmek neden bu kadar göreceli?” Göreceliliğin şiirini yazmış Karacalar, anlam verememenin ve herkesin bu anlam veremeyişe bir anlam verme çabasının. Bir umutsuzluk mu hakim bu şiire, zannetmem daha çok bir kabulleniş demeliyim. Şiir şu dizelerle bitiyor. “Bize ayrılan sürenin zoruna geldik / Vakitlice geldik konuya komşuya / Ama iyi geldik.” Zirvede bırakan iyi bir bitiş. Bitirmek sorundur çünkü, Karacalar iyi bitiren şairlerden.
Uğurlama son günlerde okudum ender güzel şiirlerden biri. Karacalar’ın şiir dünyasında da daha sert ve savaşa dönük bir yere denk geliyor. Şiirin tamamı için e-dergi formatında yayımlanan Davudun İnsanları dergisinin 5. sayısına bakılabilir.
OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ ==>http://www.vahdetgazetesi.com/kultur-sanat/ayin-siiri-ugurlama-h83003.html
UĞURLAMA
Hüseyin
Karacalar
Bir gizli
yolu vardır yolu olanın
Boşluğa
geldik yırtıldık
Öyle
zannediyorum ki
Bize ayrılan
süre dolmadan darma duam
Eller neden
indirildi aşağıya
En iyi
savunma sanatıma silah tuttular
İndir o
elini
Ne çabuk
tükendi vakitlice mi?
Öyle
zannediyorum ki başlar yüksekte
Görünmez
güzelliklere boynumuz ince
Bilekler bileklikler
incelikler
Senin
kendine sakladığın gizli yolu
Bulsam ya
sonuca güzel bağlansam.
Keşkelere
gelesin yani bana
Bekleyelim
görelim mevlam
Ne kadar beklersen
bekle
Bu merak
heykeli çok soğuk
Hem sonuna
geliyoruz seslerin
Şaşıracak ne
var bunda
Dizlerimle
kardeş bir burukluk
Yokuşa
sürecek ne vardı güzel eyler
Toparlanmak
neden bu kadar göreceli?
Başımı önüme
düşürüyorum
Başım öne
düştüğünü fark etmiyor
Çok bekleyen
hep bekleyen
Sabırlı bir
ağrı
Tövbesini
bekleyen derviş
Dervişini
bekleyen tövbe gibi
Huu
O müthiş
sarsıntı
Beklemek
neden bu kadar göreceli?
Geçecek
diyorsun ya bi de bu var di mi?
Geçecek
Vakitlice
mi?
Bu ürpertiye
ifademi verirken
Yeşile çalan
otların sararışı korkunçtu
Geçmek neden
bu kadar göreceli?
Bize ayrılan
sürenin zoruna geldik
Vakitlice
geldik konuya komşuya
Ama iyi
geldik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder