Sayfalar

15 Ocak 2012 Pazar

ESKİ MUSTAFA

karşıda gün batımı eski mustafa

cebinde bir yirmibeşlik eski mustafa

oturmuş ellerini sayar hep iki bazan da üç

güneşi kadına benzetir salkıma benzetir

koparır üzümleri tane tane



bu nasıl adam böyle, dişim ağrıyor görünce

bir ayağı burada diyelim ya öteki ayağı

bir madalyon için düşmüş savaş yollarına

doğrusu başka ayağı da yok ya



uzakta gün batımı eski bir plak gibi hep aynı gramofonda

eski mustafa bir tütün daha sardı

elbette sarar şu manzaraya bak hoca”

onun da yüreği var bana kalırsa


ben tam kırkyedi mustafa tanırım

onun kadar mustafa görmedim daha.
                                  ERGİN GÜNÇE