"hayatın konusu yoktur, neden filmlerin ya da kurmacaların olsun ki?" jim jarmusch
"bazen boş bir sayfa daha çok imkan sağlar insana"
"hayatın konusu yoktur, neden filmlerin ya da kurmacaların olsun ki?" jim jarmusch
"bazen boş bir sayfa daha çok imkan sağlar insana"ırkçılığı, boğucu bir iş ortamı, sıcak, vantilatör, kabus ve fare metaforlarıyla işleyen bir film.
"exil’e göre ırkçılık bir trajedi değil, bir karabasan. karakterin karşılaştığı sorunlar karşısında en başından itibaren savaşmak yerine sivil itaatsizliğe başvurması, çoğu zaman çözmek için dahi uğraşmaması da bu yüzden. hatta film bunu, açılışından itibaren sıklıkla karşılaştığımız şirket sahnelerindeki sıcak mekân kurgusu üzerinden sembolleştiriyor. xhafer’in (cafer) toplantı yerinin değiştiğini sonradan öğrendiği sekansta, karakterimizin yakasının ıslaklığıyla gözümüze çarpan bu durum, şirketin hemen her yerinde ortamı serinletmesi için konulan vantilatörler ve pervanelerin boğucu sıcaklıkta hiçbir işe yaramaması ve sürekli herkesi kan ter içinde bırakma haliyle tanımlanıyor. mikro düzeyde şirketin, makroda ise toplumun ethosuna dönüşen fakat görmezden gelinen ırkçılık aslında hep var, hissediliyor, öznesiyle birlikte herkesi boğuyor, çözüm olarak ise basit ama işe yaramaz öneriler (vantilatörler) getiriliyor. ve neticede, ne vantilatörler o ortamı serinletmeye yardımcı oluyor ne de ırkçılığı halı altına itmek için atılan yüzeysel nutuklar işe yarıyor. koskoca şirkette havayı serinletmek için kullanılan nesneler ne kadar akla yatkınsa, xhafer’in (cafer) salt ‘farklı’ olduğu için alkışlandığı sahne de o kadar yarasına merhem oluyor." başak bıçak
"Kalbin benimle mi?"
bir yıkımın içinden doğan aşk.
tozunu silkelersen güzellikleri daha net görebileceksin.
enkaz altından çıkan, taşı da yumuşatan aşk.
sayfayı çevirmeyi unuttuk.
bu şehirleri özel yapan ne bilmiyorum. herkes pılını pırtısını toplayıp şehre gidiyor... şehri hiç sevmiyorum. ait olduğun yerde kalmak önemli.
ne zaman sökülen kapılar görsem çok üzgün hissediyorum.
"Bir balık var, hayatını bir aşağı bir yukarı yüzerek geçirir. Onu kuru toprağa atmak isteyen suya karşı gelir, çünkü su onu kabul etmez, onu artık istemez. Istırabı bitmeyen bu balıklar onları iten bu güce o kadar bağlıdırlar ki tüm enerjilerini aynı yerde kalmaya harcarlar. Onları nehrin ortasında değil, kıyılarda bulursunuz."
* çok ağır ilerleyen bir film.