Sayfalar

15 Temmuz 2016 Cuma

Salim Nacar yazdı: Ayın şiiri: Uğurlama


Hüseyin Karacalar uzun süredir Aşkar çevresinde görünen şairlerden. Ben onun şiirlerine ilkin Karayazı dergisinde rastlamıştım, şairi o günden beri ilgi ve beğeni ile takip ediyorum. Karacalar daha sonra Aşkar dergisinin editörlerinden biri haline geldi. Derginin bugünkü şiir dünyasının oluşmasında şüphesiz ki katkısı büyük. Hüseyin Karacalar’ın ilk şiir kitabı Cevapsız Aramalar geçtiğimiz aylarda Ebabil yayınlarınca yayımlandı. Buraya bir bölümünü aldığımız şiiri ise Davudun İnsanları dergisinin 5. sayısında yer alıyor. Kısa ama etkili bir şiir ve bana kalırsa Karacalar’ın kitapta yer alan şiir toplamının üstüne çıkmaya doğru yeltenen bir şiiri.   

Güzelliği söyeyeceğini ince bir kalıp içine dökerek ustaca söylemiş olmasında yatıyor. Seçilen kelimeler gündelik hayata dair kelimeler. Bu da şiirin anlam yapısını daha tanıdık hale getiriyor. Karacalar şiirinde günlük bir sıkıntının panoramasını çiziyor sanki günlük ama ruhsal bir sıkıntının: “Bir gizli yolu vardır yolu olanın / Boşluğa geldik yırtıldık / Öyle zannediyorum ki / Bize ayrılan süre dolmadan darma duam / Eller neden indirildi aşağıya / En iyi savunma sanatıma silah tuttular İndir o elini / Ne çabuk tükendi vakitlice mi? / Öyle zannediyorum ki başlar yüksekte / Görünmez güzelliklere boynumuz ince / Bilekler bileklikler incelikler / Senin kendine sakladığın gizli yolu / Bulsam ya sonuca güzel bağlansam.” Darma duam çok iyi bir buluş olmayabilir ama bu bir anksiyete şiiri ve bu şiirlerde kelimelerin üzerine durup düşünmezsiniz; çünkü bir gücün iteklemesi oluşturur bu şiiri. Hesapsız ve günibirliktir yaratma anında ama etkisi bir ömre yayılır. 

 Sanırım şiirin climax noktası şurası: “Geçecek diyorsun ya bi de bu var di mi? / Geçecek / Vakitlice mi? / Bu ürpertiye ifademi verirken / Yeşile çalan otların sararışı korkunçtu / Geçmek neden bu kadar göreceli?” Göreceliliğin şiirini yazmış Karacalar, anlam verememenin ve herkesin bu anlam veremeyişe bir anlam verme çabasının. Bir umutsuzluk mu hakim bu şiire, zannetmem daha çok bir kabulleniş demeliyim. Şiir şu dizelerle bitiyor. “Bize ayrılan sürenin zoruna geldik / Vakitlice geldik konuya komşuya / Ama iyi geldik.” Zirvede bırakan iyi bir bitiş. Bitirmek sorundur çünkü, Karacalar iyi bitiren şairlerden.  


Uğurlama son günlerde okudum ender güzel şiirlerden biri. Karacalar’ın şiir dünyasında da daha sert ve savaşa dönük bir yere denk geliyor. Şiirin tamamı için e-dergi formatında yayımlanan Davudun İnsanları dergisinin 5. sayısına bakılabilir.  

OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ ==>http://www.vahdetgazetesi.com/kultur-sanat/ayin-siiri-ugurlama-h83003.html


UĞURLAMA

Hüseyin Karacalar

Bir gizli yolu vardır yolu olanın
Boşluğa geldik yırtıldık
Öyle zannediyorum ki
Bize ayrılan süre dolmadan darma duam
Eller neden indirildi aşağıya
En iyi savunma sanatıma silah tuttular
İndir o elini
Ne çabuk tükendi vakitlice mi?
Öyle zannediyorum ki başlar yüksekte
Görünmez güzelliklere boynumuz ince
Bilekler bileklikler incelikler
Senin kendine sakladığın gizli yolu
Bulsam ya sonuca güzel bağlansam.

Keşkelere gelesin yani bana
Bekleyelim görelim mevlam
Ne kadar beklersen bekle
Bu merak heykeli çok soğuk
Hem sonuna geliyoruz seslerin
Şaşıracak ne var bunda
Dizlerimle kardeş bir burukluk
Yokuşa sürecek ne vardı güzel eyler
Toparlanmak neden bu kadar göreceli?

Başımı önüme düşürüyorum
Başım öne düştüğünü fark etmiyor
Çok bekleyen hep bekleyen
Sabırlı bir ağrı
Tövbesini bekleyen derviş
Dervişini bekleyen tövbe gibi
Huu
O müthiş sarsıntı
Beklemek neden bu kadar göreceli?

Geçecek diyorsun ya bi de bu var di mi?
Geçecek
Vakitlice mi?
Bu ürpertiye ifademi verirken
Yeşile çalan otların sararışı korkunçtu
Geçmek neden bu kadar göreceli?

Bize ayrılan sürenin zoruna geldik
Vakitlice geldik konuya komşuya

Ama iyi geldik.

Hiç yorum yok: